Gökce’den Soyer’e sitem: Kınama yazısı göndermesine çok içerledim

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Aday Adayı CHP’li Buğra Gökce, Sayıştay raporuyla ilgili kendisine kınama yazısı gönderdiği için Tunç Soyer’i içerlediğini söyledi. İzmir’de bilmediği köy ve sokak olmadığını ifade eden Gökce, “En çok oyu alacak adaylardan biriyim” dedi.

MUSTAFA YILMAZ-EGELİ GAZETE/Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökce önemli açılamalarda bulundu. Sayıştay’ın “Tam Adaptif Trafik Denetleme Sistemi” ihalesiyle ilgili olarak yazdığı rapora hiç sorumluluğu olmadığı halde kendisinin ismini de aldığını ve sonrasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’den kınama yazısı aldığını hatırlatan Gökçe, “Bu kınama yazısına çok içerledim” dedi.

SAYIŞTAY ÜST KURULU BENİMLE İLGİLİ BÖLÜMÜ KALDIRDI, SİCİLİM TERTEMİZ

İzmir Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreter olarak görev yaptığı dönemde harcama yetkilisi olmadığını hatırlatan Gökce şu bilgileri verdi: “Yasal olarak böyle olmasına rağmen Sayıştay müfettişi o ihaleyle ilgili beni de sorumlu tuttu. Oysa aynı raporda müfettiş Genel Sekreter Yardımcısını sorumlu tutmadı. Oysa Genel Sekreter Yardımcılığı makamı bu kontrolleri yapıp ihale dosyasını onay için Genel Sekretere getirmek için var. Sonra o raporu yazan Sayıştay müfettişi İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekteri olmak istedi. Ancak İçişleri Bakanlığından onay çıkmadı. Sayıştay Üst Kurulu da benim bu konuda sorumluluğum olmadığını onayladı. Ancak buna rağmen Başkan Soyer bana konuyla ilgili kınama yazısı gönderdi. Soyer’in kınıma yazısı da bir süre sonra ortadan kalkacak.”

ÖZGÜR ÖZEL “ADAY ADAYLIĞI İÇİN İSTİFA ET” DEDİ

Kendisinin birinin adayı olduğu yönündeki söylemleri “terbiyesizlik” olarak niteleyen Gökce, “Ben görevimin adamıyım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmaya karar verdiğimde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na gidip durumu bildirdim. Adaylık için istifa etmeyi düşündüğümü söyledim. O da bana ‘Bu konuda isteğin ve iddian varsa istifa et’ dedi. Ama kendisinin İzmir adaylığıyla ilgili asla bir şey söyleyemeyeceğini, partinin yetkili kurullarının karar verebileceğini iletti. Ben Özgür Özel’i İmamoğlu’ndan daha önce tanıyorum. Babamın vefatında geldi. Anneme ‘Bir isteğin var mı?’ diye sordu. Annem ‘partiyi iktidar yapın’ dedi. Özel de, ‘Oğlunla birlikte bu iş için çok çalışıyoruz’ yanıtını verdi. Ben Genel Başkanımız Özgür Özel’e de gittim. Adaylık için istifa etmeyi düşündüğümü söyledim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter yardımcılığı gibi parti için çok önemli bir görevde bulunduğumu ama istemeleri halinde istifa etmeyebileceğimi söyledim. Ama Özgür Özel bana ‘Aday adaylığı için istifa et’ dedi” ifadelerini kullandı.

Kendisinin Aziz Kocaoğlu’nun da adamı olmadığını vurgulayan Gökce şöyle konuştu: “Aziz Bey de beni desteklemesin. Sadece negatiflik üretmesin yeter. Ben Aziz Başkanla irtibatımı hiç koparmadım. Sürekli görüşürüm. Ama kendisi adaylar üstü bir pozisyon belirlemeyi tercih ediyor. Ben de bu duruşuna saygı duyuyorum” dedi.

İZMİR’DE BİLMEDİĞİM KÖY, SOKAK YOK, ANNEM VE KIZKARDEŞİM DE İZMİR’DE YAŞIYOR

Kendisinin 2008 yılında İzmir’de 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Üyesi olduğunu hatırlatan Gökce, “Bergama, Ödemiş ve Tire dahil çok sayıda ilçe bu kurula bağlıydı. Allainoi şehri ile ilgili Kurul kararına şerh düştüğüm için Konya’ya sürüldüm. 2009-2011 yılları arasında Çankaya Belediyesinde Başkan yardımcılığı yaptım. 2014 Nisan ayında İzmir Büyükşehir Belediyesinde Fen İşleri Daire Başkanı oldum. 2015 Mayıs ayında Genel Sekreter Yardımcısı oldum. 2016 yılında vekaleten 2017 Ocak ayında da asaleten Genel Sekreter oldum. Babam Eşrefpaşa Hastanesinde vefat etti. Annem ve kız kardeşim de İzmir de yaşıyor. Ben 2008’den beri bir şekilde İzmir’deyim. İzmir’i çok iyi bilirim. Bilmediğim köy ve sokak yoktur. İzmir’i en iyi bilenlerden biri benim. Burada en yüksek oyu alacak adaylardan biri olduğumu düşünüyorum” dedi.

KURULTAY’DA İZMİR DELEGASYONU ETRAFIMA TOPLANIP ADAY OLMAMI İSTEDİ

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38. Kurultay’ı sırasında Ankara’da bulunduğunu vurgulayan Gökce şöyle konuştu: “Kurultay Salonu’nda da delegeler ve partilerle birlikteydim. Özellikle ikinci tur oylama sırasında delegeler büyük ölçüde etrafımda toplandı. Bunu da herkes gördü. Benden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olmamı istediler. Kararımı vermemde bu olay da etkili oldu.”

İŞLER ÇOK İYİ GİTMİŞ OLSA ADAY ARAYIŞI OLMAZ

“İzmir’de işler çok iyi gitmiş olsa aday arayışı olmaz” diyen Gökce, kendisinin özellerinin ve kentin sorunlarının çözümü için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın uygun olduğunu ifade etti. Gökçe, “Benim özelliklerim ilçe belediye başkanlığına uygun değil. İzmir’in sorunlarının çözümü noktasında da ilçe belediyelerinde yeterli yetki” dedi.

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE DEVLET DİLİNİ KULLANACAĞIZ

İzmir’in büyük ve ağıra sorunlarının çözümünde 4 B formülünü kullanacaklarını belirten Gökce şu bilgileri verdi: “Bağışıklık, barışıklık, bakımlılık ve bunlara ek olarak da İzmir’in sorunlarını Buğra Gökçe çözer diyoruz. Bu ana başlıkların altını dolduracak çok kapsamlı projelerimiz var. Bunları da zamanla açıklayacağız. İzmir’in sorunlarının çözümünde ‘devlet dili’ çok önemli. O dili de çok iyi biliyoruz. AK Parti yönetimlerinin karşısına siyasi dille gidildiğinde sonuç alınmıyor. Nasıl gidileceğini biz çok iyi biliyoruz. İzmir’in sorunlarını çözüp sonra bakanları çağırıp kurdelaları birlikte keseceğiz. Ama İzmirli duruşundan da asla vazgeçmeyeceğiz.”

İZMİR’E TEMİZ NİTELİKLİ SERMAYE GEREK

İzmir’in Türkiye’deki sermayeden çok az pay aldığını vurgulayan Gökce, “Kentin deprem ve diğer afetlere dayanıklı hale gelmesi için bu nitelikli ve temiz sermayeye ihtiyacı var. İzmir bu konuda da hakkını almalı ve bizim bu konuda projelerimiz var. Ancak bu hayati konular dururken sermayenin kentin rantına, imara açılmaması gereken yerlere yönelmesine de asla izin vermeyeceğiz” dedi.