İlk ‘Sürdürülebilirlik Haftası’nın özeti: Böyle gitmez

15 ile 19 Nisan arasında Birleşmiş Milletler’de (BM) Sürdürülebilirlik Haftası’nda sosyoekonomik eşitlik, sürdürülebilir turizm, ulaşım ve ‘Herkes İçin Sürdürülebilir Enerjinin 10 Yılı’ konuları ele alındı. BM Genel Kurulu Başkanı Dennis Francis “Etkinliklerin amacı diyaloğu teşvik etmek ve sürdürülebilir kalkınma yoluyla küresel dayanıklılığı arttırmaktı” dedi.

10 yıl boyunca sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada hem başarılar hem de eksiklikler bulunduğunu belirten Francis, “Enerji dönüşümlerinin hızı hala çok yavaş ve faydalar adil biçimde paylaşılmıyor” dedi.

Gelişmekte olan ülkelerin yenilenebilir enerji kurulumunda yıllık yüzde 9,6 büyüme kaydettiğini ve elektriğe erişimi bulunan küresel nüfusun 2015’ten bu yana yüzde 87’den yüzde 91’e çıktığını belirten Francis hedeflerle ilgili şöyle konuştu:

“Hepimizi, üye devletleri, özel sektörü, sivil toplum kuruluşlarını ve diğer ilgili paydaşları uluslararası işbirliğini güçlendirmeye ve daha da ilerletmeye çağırıyorum. 2030’a kadar yedinci hedefimizi gerçekleştirmeye ve 2050’ye kadar net sıfır emisyonu güvenceye almayı yeniden taahhüt etmeye davet ediyorum.”

Hafta boyunca sürdürülebilirlikle ilgili şu konular öne çıktı:

* Sürdürülebilirliğin sağladığı faydaların tüm dünyada eşit biçimde dağıtılması.

* Az gelişmiş ülkelerde 73 milyondan fazla insanın elektriksiz kalmasına karşı acilen harekete geçilmesi.

* 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjinin dünya çapında üç kat daha yaygın hale getirilmesi.

* Sürdürülebilir ulaşıma eşit erişim amacıyla ticareti sürdürecek kaliteli, güvenilir ve dayanıklı altyapı hizmetlerinin sağlanması.

* Fosil yakıt kullanımının azaltılması ve toplu taşımaya yatırım yapılması.

* Sürdürülebilir küresel turizm için yerel olarak üretilen ürün ve hizmetlere olan talebi yerel topluluklara fayda sağlayacak şekilde artırılması.

* Afganistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Özbekistan gibi ülkelerde uluslararası ticareti, ekonomik kalkınmayı ve büyümeyi destekleyecek ulaşım koridorlarının oluşturulması.

* Az gelişmiş ülkeler, denize kıyısı olmayan gelişmekte olan ülkeler ve gelişmekte olan küçük ada devletlerinde doğal afetlere dayanacak şekilde altyapının geliştirilmesi.