İzmir’de 300 bin kişiye su sağlayacak Çamlı Barajı’nın yapımından altın madeni için vazgeçildi
Dünya Çevre Günü nedeniyle Ege Çevre ve Kültür Platformu, Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği, İzmir Tabip Odası, Konak Kent Konseyi, İzmir Yaşam Alanları Platformu ortak bir açıklama yaptı. Konak Meydanı SGK blokları önündeki açıklamada İzmir’in en önemli su havzalarından Çamlı havzasına yapılması planlanan ve 300.000 kişiye su sağlaması düşünülen Çamlı barajının inşa edilmesinden Efemçukuru Altın Madeni nedeniyle vaz geçildiği vurgulandı.
- | Son Güncelleme:
- | İzmir'de Son Dakika
Dünya Çevre Günü nedeniyle Ege Çevre ve Kültür Platformu, Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği, İzmir Tabip Odası, Konak Kent Konseyi, İzmir Yaşam Alanları Platformu ortak bir açıklama yaptı. Konak Meydanı SGK blokları önündeki açıklamada İzmir’in en önemli su havzalarından Çamlı havzasına yapılması planlanan ve 300.000 kişiye su sağlaması düşünülen Çamlı barajının inşa edilmesinden Efemçukuru Altın Madeni nedeniyle vaz geçildiği vurgulandı.
İzmir halkının temiz suyu, Kanada kökenli Eldorado Gold’a bağlı Tüprag altın madeni şirketinin çıkarları uğruna feda edilirken İzmir’in gereksindiği su, 130 km ötedeki Gördes barajından getirilmeye çalışıldığına dikkat çekilen açıklamada; “ Bu barajın bir türlü su tutamaması bir yana, suyun farklı havzalara taşınması eylemi de ciddi bir ekolojik yanlışlıktır. Efemçukuru Altın Madeni’nin İzmir’in su havzası için büyük risk yaratacağı şimdiye kadar pek çok bilimsel rapor ile belgelendi ve bu raporlara dayanarak Mahkemelerce pek çok karar verildi” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
Yıllardır soruyoruz, bir kez daha soracağız:
MADENCİLİK Mİ, SUYUN KORUNMASI MI?!..
Efemçukuru Altın madeni o kadar önemli ki
- Kanada şirketi El Dorado Gold’un çıkarları için, milyonlar harcanarak İzmir’e başka havzalardan su getirilebiliyor,
- Arsenikli sular, büyük masraflarla arıtılarak kente verilebiliyor,
- Efemçukuru köylüsünün içme suyunu sağlayan sondaj kuyusu kirleniyor, başka sondajlar açılıyor ama yeterli önlem almayan Altın Madeni Şirketine bir şey yapılamıyor,
- Dün, Efemçukuru sondajının sularında başlayan kirlilik, yarın Güzelbahçe sahillerindeki sitelerin sondaj kuyularında da ortaya çıktığında, insanlarda sağlık problemleri yarattığında ne olacak,
- İzmir temiz su sıkıntısı çekiyor
- yer altı ve yer üstü suları kanserojen ağır metallerle kirleniyor
- toprağımız, havamız kirleniyor
- Madenin çalışması, Kanada şirketinin, doğamızı sömürerek kazancına kazanç eklemesi için, altın madeninin verdiği zararlara göz yumuluyor.
- Efemçukuru altın madeni kapasite artırımı projesi için ilgili Bakanlık tarafından 31.12.2012 tarihli ÇED olumlu kararı verilmişti. Bu kararın iptali davası, ilk yargılama aşamasında ÇED olumlu kararının iptal ile sonuçlanmıtı. Hemen ardından şirketin hazırladığı yeni ÇED raporuna Bakanlık, 2009-7 sayılı genelgeye dayanarak 17.11.2015 tarihinde ÇED olumlu kararı vermişti. 17.11.2015 tarihinde verilen ÇED olumlu kararının iptali için de dava açılmıştı.
- Bu arada 31.12.2012 tarihli ÇED olumlu kararını iptal eden İzmir 1. İdare Mahkemesinin kararını Danıştay "İYTE laboratuvarının akredite olmadığı ve bilirkişilerin İzmir üniversitelerinden olması" gibi absürt gerekçelerle bozmuştu.
- Bozmadan sonra 17.11.2015 tarihli ÇED olumlu kararının bir etkisi kalmamıştı, buna ilişkin dava önce iptalle sonuçlanmış, daha sonra bozma ve davanın reddi şeklinde sonuçlanmıştı.
- 12.2012 tarihli ÇED davası ilk Danıştay bozması üzerine, tüm çabalarımıza rağmen, numune alınmadan yapılan keşif sonunda düzenlenen 7 sayfalık güzelleme raporu ile reddedilmişti. Bu şekilde sonuçlanan ikinci aşama kararını temyiz etmemiz üzerine, Danıştay bu kez lehimize kararı bozmuştu.
- Bu bozmadan sonra da keşif ve örnek alma işlemleri şirketin engellemeleri ve baskısı altında gereği gibi yapılamamış ve sonunda davamız bir kez daha reddedilmişti.
- Bu davanın temyiz sonucu geldi. Ekte sunulan kararda Danıştay 6. Dairesi der ki; 31.12.2012 tarihli ÇED'in iptalinden sonra 17.11.2015 tarihli yeni bir ÇED olumlu kararı verilmiştir, o durumda 31.12.2012 tarihli ÇED olumlu kararının bir geçerliliği kalmamıştır. O nedenle davanın reddi kararını bozuyorum ve dava konusunda karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar veriyorum.
- Buna göre Efemçukuru Altın Madeni kapasite artırımı projesine ilişkin 11.2015 tarihli ÇED olumlu kararı geçerli hale gelmiş durumda, peki şu andaki GSM ruhsatı hangi ÇED'e göre verildi, 17.11.2015 tarihine kadar yapılan faaliyetin dayanağı ortadan kalktığına göre bundan doğan zararlar ne olacak
- İzmir Efemçukuru Altın Madeni, hangi ÇED’e göre işletilmeye devam etmektedir, 2012’ye göre mi 2015’e göre mi
- İptal edilen ÇED’lerle işletilme süreçlerindeki zararlar ve çevresel etkiler nasıl giderilecek, nasıl tazmin edilecektir,
- Bu zararlardan dolayı ortaya çıkabilecek, başta kanser olmak üzere sağlık sorunlarının sorumlusu kim olacaktır,
YORUMLAR
Yorum Yap