İzmir’in 2025’e devreden ölümcül sorunları
- | Son Güncelleme:
- | İzmir'de Son Dakika
Şimdi önümüzde yine ve yeniden gerçekler ve sorunlar var. Özellikle de yaşadığımız kentin 2024’te çözülemeyen ve 2025’e devreden milyonlarca İzmirlinin yaşam kalitesini ilgilendiren konuları. İşin daha da vahimi bu sorunların neredeyse tamamı en az 15 yıldır gündemde. Çok konuşuldu, sayısız sözler verildi ama bir türlü çözülemedi.
Bugün 2025’in ilk iş günü. Kutlamalar ve iyi dilek gösterileri artık geride kaldı.
Şimdi önümüzde yine ve yeniden gerçekler ve sorunlar var.
Özellikle de yaşadığımız kentin 2024’te çözülemeyen ve 2025’e devreden milyonlarca İzmirlinin yaşam kalitesini ilgilendiren konuları.
İşin daha da vahimi bu sorunların neredeyse tamamı en az 15 yıldır gündemde. Çok konuşuldu, sayısız sözler verildi ama bir türlü çözülemedi.
***
İnsan sağlığını mahveden ölümcül sorunlar var bu kentte.
Gaziemir’de Türkiye Atom Enerjisi Kurumu raporlarına göre 100 ton radyoaktif madde bulaşmış atık 16 yıldır temizlenmedi.
Toprak altında gömülü olan miktarı ise kimse bilmiyor. İzmir’in ortasında bir nükleer çöplük duruyor.
“İzmir’in Çernobili” olarak anılan Gaziemir Emrez Mahallesi’ndeki arazide radyasyon cihazı ile ölçüm yapa Avukat Arif Ali Cangı, alanda normal değerin 7 bin 291 katı radyasyon olduğunu tespit etti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan raporlarda; alanda toprak ve su kalitesindeki radyoaktif ve ağır metal kirliliği analiz raporlarıyla ortaya konuldu.
Resmi raporlarda bile bu nükleer çöplüğün İzmirlileri zehirlediği belirtiliyor.
***
Türkiye’nin pek çok bölgesi gibi İzmir’de de deprem nedeniyle büyük acılar yaşandı. 30 Ekim 2020’de 119 can kaybı oldu bu kentte.
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 2023 yılı sonunda bu kentteki yapıların yüzde 60-70’inin dönüşüme ihtiyacı olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “İzmir’deki yapıların bir kısmı yapılaşmaya uygun olmayan alanlar üzerinde bulunuyor. Bir kısmı kaçak yapılar olarak imar affıyla belgelendirilmiş, mühendislik hizmeti almamış yapılar. Mühendislik hizmeti almamış olan yapılar risk oluşturuyor; çünkü bu yapılar da zemin açısından daha uygun bir alanda değil.”
Özetle İnşaat Mühendisleri Odasının verdiği bilgilere göre İzmirlililerin üçte ikisinin yaşadığı konutlar nedeniyle resmen can güvenliği yok.
Dahası da var.
Birinci derece deprem kuşağında olan İzmir’de deprem toplanma alanları yeterliğinin yüzde 2’nin altında olduğu ortaya çıktı.
Dokuz Eylül Üniversitesinden üç, Pamukkale Üniversitesinden de bir öğretim üyesinin hazırladığı raporda, 4 yıl önce büyük deprem acılarının yaşandığı Bayraklı’da bile deprem toplanma alanı yeterlilik oranının sadece yüzde 1.4 olması dikkat çekti. Raporda, “Narlıdere ve Güzelbahçe ilçelerinin ise en düşük hizmet alanına sahip olduğu, erişilebilirliğin en düşük olduğu ilçeler olarak ortaya çıktığı izlenmektedir” ifadeleri de dikkat çekti.
***
İzmir’i İzmir yapan Körfez’de de büyük sorun var. Türkiye’nin en büyük çevre projesi olan Büyük Kanal Projesi 22 yıl önce tamamlandığı halde koku sorunu çözülemedi.
Geçen yıl Kasım ayı ortalarına kadar koku ve balık ölümleri devam etti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Çevre ve Şehircilik Bakanılğından ısrarla Körfez’de denetim yetkisini istiyor.
Bu konu da çok açık ve net mesajlar veren Tugay, ““Sürekli Körfez’le ilgili olumsuz konuşan bakanlığın aslında ‘Buyurun siz denetleyin’ demesi gerekir. Ancak bunu yapmıyorsa ya uygunsuz davranan birilerini kolluyor ya da Körfez’in kirli kalmasından siyasi bir rant çıkarmak istiyordur” dedi.
***
Kentin ana katı atık depolama alanı olan Harmandalı 25 yıl önce kapasitesini doldurdu. İzmir’de çöpleri götürecek tesis yok. Harmandalı artık kapasitenin neredeyse 10 katına ulaştı.
Bu alanda patlama ve çökme riski var. İzmir Büyükşehir Belediyesinin alternatif çöp değerlendirme tesisleri için bulduğu yerlerin hiçbirine izin verilmedi.
Son olarak Menderes’te yapılması planlanan çöp değerlendirme tesisine Tarım İl Müdürlüğü önce onay verdi. Ancak son anda verdiği onayı geri çekti.
Buradaki 3 yıllık çaba boşa gitti. Alınan ÇED izni de 3 yıllık olduğu için tekrar başa dönüldü.
***
Metro’yu Halkapınar’dan Otogar’a kadar uzatmak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncelikleri arasındaydı. Bu iş için gerekli proje de hazırlandı. Hatta Büyükşehir Belediyesi Halkapınar ile Otogar arasındaki Kamil Tunca Bulvarı’nın tapusunu 22 milyon lira vererek TCDD’den satın aldı. Tam Halkapınar-Otogar Metrosu inşaatı başlayacakken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı projeyi üstlendi. Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi de hattın yapım işinden çekildi.
2014 yılında yatırım programına alındı ve o günün fiyatlarıyla maliyeti 3 milyar 349 milyon 379 bin TL olarak açıklandı. Projenin 2019’da tamamlanması öngörülüyordu. Ama bırakın tamamlanmasını inşaatı için henüz kazma bile vurulmadı.
2025 bütçesinde de bu proje için para yok.
***
Alsancak’ta 10 bin 720 bin metrekare yüz ölçümüne sahip tarihi Elektrik Fabrikası 16 Nisan 2019’da Özelleştirme İdaresi’nce satılığa çıkarılmıştı.
İhaleye sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi Grand Plaza katılmış ve 35 milyon TL’lik teklif vermişti. Ancak sonrasında Özelleştirme İdaresi Grand Plaza A.Ş’nin bir belediye iştiraki olduğu yani kamu şirketi olduğunu gerekçe göstererek satışı iptal etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi parasıyla bile Elektrik Fabrikası’nı alıp kentin girişini kötü görüntüden kurtaramadı.
***
Hilton Oteli 20 Kasım 2020’de kapandı. Geçen iki yılı aşkın sürede otel yavaş yavaş enkaz haline geldi. Öte yandan 35 yılda devasa bir kamu kaynağı da buhar oldu. Kentin en değerli yerinde 6605 metrekarelik arazini 1987 yılında veren İzmir Büyükşehir Belediyesi geçen bir kuruş gelir elde edemezken 236 milyon TL’lik zararın da payına düşen bölümüyle karşı karşıya kaldı. Gayrimenkul uzmanları, geçen 35 yılda İzmirlilerin 10 milyar lirayı aşkın bir gelirden mahrum kaldığı bilgisini verdi. Bu kaynak kentin en büyük yatırımı olarak nitelenen Buca Metrosu’nun finansmanını bile sağlamaya yetiyor.
İzmirli Avukat Senih Özay’ın kapanan Hilton Oteli’ndeki Büyükşehir Belediyesi’nin kamu zararı için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 1987’de arsasını vererek yüzde 23,5 oranında ortak olduğu ve 2020 yılı Kasım Ayında kapanan Hilton Oteli’ndeki ağır tablo Sayıştay raporu ile ortaya çıkmıştı. Raporda, “İzmir Büyükşehir Belediyesi 34 yıldır en değerli arsasını verdiği halde tek kuruş gelir elde edemediği Hilton Oteli’nin 236 milyon TL’lik zararına da ortak oldu” ifadeleri dikkat çekmişti.
Kültürpark ile bütünlüklü bir projeye sahip Basmane’deki İzmir Büyükşehir Belediyesine ait arazinin satışı 25 yıl önce gerçekleştirildi. Alanın Kültürparkla bütünlük içeren planları da değiştirildi. O dönemde bu alana Dünya Ticaret Merkezi yapılacağı açıklandı. Ancak imar plan değişikliğine karşı açılan davalar nedeniyle geçen 25 yılda kentin en prestijli noktasındaki alan atıl kaldı.
Hemen her ilçede kaldırımlar işgal altında. Bebek arabalı kadınların ya da tekerlekli sandalye kullanmak zorunda olanların zaten hiç şansı yok da. Hiçbir sorunu olmayanların bile kaldırımda kesintisiz yürüme şansı yok.
***
Yıl 2025 oldu ama 25 yıldır gündemde olan sorunlar duruyor. Üstelik çoktan çözülmesi gereken bu sorunların bazıları İzmirlileri öldürüyor.
YORUMLAR
Yorum Yap