Prof. Dr. Ercan: Ege Denizi'nde potansiyel patlama riski var ama şimdilik kıyılarımızı etkilemeyecek

Ercan, özellikle silikatlı lav püskürmesinin yanı sıra, bu tür patlamaların depremlerle birleşerek büyüklükleri M5 ile M7 arasında değişen büyük sarsıntılara yol açabileceğine dikkat çekti. Ercan, silikatlı lav püskürmesi durumunda yanardağ bombalarının fırlayabileceğini belirtti. Bu tür patlamaların, deniz altı depremi ile birleşmesi durumunda süpürtü dalgalarının oluşabileceğini söyledi. Bu dalgaların Ege Adaları, Girit, Mora, Rodos, Atina ve Türkiye'nin güney kıyıları gibi geniş bir bölgeyi etkileyebileceği uyarısını yaptı. "Muğla, Aydın, Girit, Rodos, Mora ve Atina-Pire kesimlerinde dalgalar oluşabilir" diyen Ercan, ayrıca püskürme sırasında meydana gelecek kızgın buharların çevreye etkisinin çok daha önemli

Santorini’deki depremler ve olası yanardağ patlaması hakkında Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan önemli uyarılar

Son günlerde Ege Denizi'nde, özellikle Santorini Adası çevresinde artan depremler ve olası yanardağ patlamalarına yönelik bilimsel açıklamalar yapılmaya devam ediyor. Deprem Bilimci ve Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Santorini’de meydana gelen depremlerin yanı sıra, bu patlamaların olası etkileri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Depremler yanardağ kökenli

Prof. Dr. Ercan, Santorini çevresindeki depremlerin Richter ölçeğine göre en büyüğü 4.8 olan küçük sarsıntılarla devam ettiğini belirtti. Ercan, bu depremlerin odak derinliğinin 1 ile 5 kilometre arasında değişmesinin, sarsıntıların yanardağ kökenli olduğunu gösterdiğini vurguladı. "Mağma odasında basınç artışı ve yüksek sıcaklıkların yer kabuğuna doğru hareket etmesi, potansiyel bir patlama riskini gündeme getiriyor" dedi. Ancak Ercan, şimdilik bu patlamaların Türkiye'nin kıyı bölgelerini etkileme olasılığının düşük olduğunu belirtti.

Patlama ve deprem birleşebilir ancak tsunami riski yok

Ercan, yanardağ patlamaları ile birlikte büyük depremlerin meydana gelebileceğine dikkat çekti. Silikatlı lav püskürmesiyle yanardağ bombalarının fırlayabileceğini ve patlamanın deniz altı depremleriyle birleşerek büyüklüğü M5 ile M7 arasında değişen büyük sarsıntılara yol açabileceğini ifade etti. Bu tür depremler, süpürtü dalgalarının oluşmasına neden olabilir ve Ege Adaları, Girit, Mora, Rodos, Atina, Pire gibi bölgeleri etkileyebilir.

Ercan, bu tür olaylarda oluşacak kızgın buharların rüzgarın etkisiyle 150-200 kilometreye kadar yayılabileceğine de dikkat çekerek, bu durumun Atina’yı dahi etkileyebileceğini söyledi. Ancak, halk arasında yaygın olan Santorini’de büyük bir deprem olup tsunami yaratacağı yönündeki söylentilere de açıklık getirdi. "Santorini'nin İzmir'e 170 kilometre uzaklıkta olması nedeniyle tsunami riski söz konusu değil. Yanardağ patlaması deprem yaratabilir, ancak çok büyük olmaz. Şu an için Muğla ve Aydın halkının tedbir alması gereksiz" dedi.

Yanardağ patlamalarının belirtileri

Prof. Dr. Ercan, yanardağ patlamalarının genellikle üç temel belirtisi olduğunu belirtti:

Yanardağ hareketliliğiyle birlikte sık ve küçük depremler meydana gelir.

Yanardağ, magmanın hareketiyle birlikte gaz salınımı yapar.

Yanardağ patlamalarının öncesinde yerden gürültüler duyulabilir.

 Magma birikimi nedeniyle yer kabuğu şişebilir.

Santorini'de bu üç belirtinin de gözlemlendiğini ifade eden Ercan, yine de bu belirtilerin patlamanın kesin olacağı anlamına gelmediğine dikkat çekti. "Kimileyin, bu belirtiler gerçekleşse bile patlama bir hafta, bir yıl sonra olabilir ya da hiç olmayabilir" dedi. Ercan, Santorini’deki son büyük patlamaların 16. yüzyılda ve MÖ 1600'lerde gerçekleştiğini belirterek, benzer belirtilerin Türkiye'deki Tendürek ve Ağrı Dağları'nda da gözlemlendiğini söyledi.

Halkı sakin olmaya davet etti

Prof. Dr. Ercan, Santorini'deki patlama riski hakkında halkı sakin olmaya ve durumu dikkatle izlemeye davet etti. "Eğer patlama olursa, bizler gerekli uyarıları yaparız. Ayrıca, püskürme durumunda iklim bilimcileri devreye girerek rüzgar yönlerini belirleyecek ve etkilenecek bölgeler için tedbirler açıklanacaktır" diyen Ercan, şu anda herhangi bir paniğe gerek olmadığını vurguladı.

Ercan, halk arasında dolaşan tsunami söylentilerinin de asılsız olduğunu belirterek, her türlü gelişmeyi takip ettiklerini ve resmi açıklamaları yapacaklarını ifade etti. Ege Bölgesi’ne ve Türkiye'nin güney kıyılarına yönelik herhangi bir acil durum riski bulunmadığını belirtti.