Yıldız: Çiğli için gerekirse AK Partili Bakanların kapısında nöbet tutacağız
- | Son Güncelleme:
- | İzmir'de Son Dakika
Egeli Gazete ve Egeli Gazete’ye özel açıklamalarda bulunan Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız. “Çiğli için AK Partili bürokrat ya da milletvekillerine gideceksek gitmeye hazır olduğumuzu, bakanlarla görüşmemiz gerektiğinde de hiçbir ego, hiçbir şekilde bir yargı olmadan onların kapısının önüne gidip nöbet tutacağımızı da söylüyoruz” dedi.
Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız Egeli Gazete ve Egeli TV’ye önemli açıklamalar yaptı. Yıldız “Çiğli’de benimle birlikte altıncı kez CHP’li belediye başkanı oluyor. Umurum bu durum benimle birlikte süreklilik arz eder. 26 mahallemizin kronik sorunlarının çözümü için gerektiğinde kurşun asker olacağız. Bunun için AK Partili bürokrat ya da milletvekillerine gideceksek gitmeye hazır olduğumuzu, bakanlarla görüşmemiz gerektiğinde de hiçbir ego, hiçbir şekilde bir yargı olmadan onların kapısının önüne gidip nöbet tutacağımızı da söylüyoruz” dedi.
-İzmir’de derin izler bırakan yangın Çiğli’yi nasıl etkiledi? Bundan sonra neler yapılacak?
Çiğlimizde geçen hafta Cuma günü sabah 10.00’da başlayan yangın akşam saat 20.00 gibi kontrol altına alındı. Burada bizlere destek çıkan öncelikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay’a bir kez daha teşekkür ediyorum. Orman Bölge Müdürlüğümüzden kıymetli bir destek aldık. İlçe belediyelerimizle de sürekli bir koordinasyon halinde anında müdahale ettik. Ayrıca bize katkıda bulunan Emniyet Müdürümüze, bizimle burada nöbet tutan Çiğli Kaymakamımıza ve tüm Çiğlili vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Umarım Çiğli, Karşıyaka ve Bayraklı’yı etkileyen bu yangın bir daha hiçbir zaman hiçbir yerde olmaz.
Yangın nedeniyle çok büyük bir alan kaybettik. Kaybettiğimiz alanlar Hazine arazisi ve Orman Genel Müdürlüğü uhdesinde. Orman Genel Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerde en kısa sürede yeniden ağaçlandırma çalışmalarının yapılacağını söylediler. Biz burada Çiğli Belediyesi olarak İzmir Büyükşehri Belediye Başkanımızın önderliğinde ortak akılla yapılacak işlere önderlik etmek istiyoruz. Kaybettiğimiz ormanların yerine kesinlikle imar istemiyoruz. Burada beton ve rant istemediklerini vatandaşlarımız da bize iletti. Biz CHP’li belediyeler olarak yansa da yanmasa da hiçbir şekilde orman arazilerini imara açılmasını istemiyoruz. Kesinlik bu düşüncelerin karşısındayız.
YANAN BÖLGELERDE AĞAÇLANDIRMA OLMAZSA SEL RİSKİ ARTAR
-Geçmişte Çiğli, Karşıyaka ve Bayraklı’yı sel basmasını önlemek için ağaçlandırılan alanları orman etkiledi. Şimdi Çiğli için sel felaketi riski arttı mı?
Maalesef öyle. Ben çocukken Büyük Çiğli Deresi’nin yatağında meydana gelen sel felaketinde 8 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Dere yataklarındaki en büyük sıkıntı şehrin merkezlerinden geçtiği noktalarda doğru taşırım yapılmamış. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün hesaplarına göre büyük bir boşluk bırakılması gerekirken ne yazık ki imarla beraber derelerin yanına kadar evler yapılmış. Bu da şehir merkezlerinde derelere yağış anındaki müdahaleyi geciktiriyor. Bunu zamanında tecrübe eden eski yöneticilerimiz derelerin ilk doğduğu yerden itibaren buraları ağaçlandırarak suyun hızını kesip olası felaketleri önlemişler. Çok doğru bir çalışma. Biz de Büyükşehir Belediye Başkanımızın önderliğinde çok kısa bir süre içinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte oturup ortak akılla bir eylem planı oluşturacağız. Bizim talebimiz öncelikle yanan orman alanlarının kesinlikle imara açılmaması. Ayrıca kaybettiğimiz ormanların yeniden kazandırılması çalışması başlatılması ve yeni bir ekolojik denge kurulması. Günün ihtiyaçlarına göre değil bizden sonra bu kentte yaşayacak tüm bireylerin rahatça nefes alabileceği bir alan ve içinde tüm canlıların rahatça yaşayabileceği bir orman olması lazım. Bu ormanları da tasarlarken buraların artık sürekli izlenebileceği kamera sistemlerinin kurulması gerektiğini düşünüyoruz. Hatta uygun bir toprak yapısı olursa su göllerinin kurulması da iyi olur. Bu su göllerinde belirli aralıklar hem yabani hayvanlar ihtiyacını karşılayabilir. Olası orman yangınlarında da hemen oradan su alarak yangına müdahale edebileceğimiz alanlar olur. Yakakent’de Panaroma evlerinin üzerindeki Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı alanda arazöz ve araçlar 1.5 saatlik mesafeye su taşıyordu. Gidiş ve gelişle birlikte 3-3.5 saatlik bir zaman kaybı oldu. Bizim orman yangını söndürme araçlarımız daha fazla olsaydı, 3-4 sorti yapsaydı yangının büyümesine mutlaka engel olacaktı. Biz bir kez daha gördük ki yangın anında kesinlikle çok hızlı aksiyon almamız lazım. Bizm su tankerleriyle müdahale edebildiğimiz alanlar belli. Belli imkan ve kabileyetlerle müdahale edebiliyoruz. Ama geri kalanına müdahale etme şansımız ne yazık ki pek yok. O yüzden yangın söndürme uçakları konusunda umarım iktidar kalıcı tedbirler alır. Bu şekilde yaşanabilecek yangın felaketlerine karşı çok daha hızlı önlem alınabilir.
-CHP’de değişim ve gençleşme hareketinin yönetime gelmesinden sonra başkan adayı ilan edildikten sonra seçimi kazanıp göreve geldiniz? Çiğli’ye bu değişimi nasıl yansıtacaksınız?
Öncelikle şunu ifade etmekte fayda var. 1999’dan beri Çiğli’de Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanları tarafından yönetiliyoruz. Benden önce görev yapan kıymetli 5 belediye başkanımızın rahmetli olan ikisi da dahil hepsi görevini yeterince yaptı. CHP’de parti içi rekabet ve parti içi görev alma aşkı bu tip değişiklileri değişimle birlikte daha da hızlandırabiliyor. Ama bu dönem sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in ortaya koymuş olduğu vizyonla beraber İzmir’de yaş ortalaması belediye başkanlarında önemli ölçüde düştü. Tercih edilen belediye başkanlarının birçoğu da kendi mesleki alanlarıyla ilgili çok ciddi başarılara sahip olan arkadaşlar. Bu kenti yönetmek için bizlere fırsat verdi. İzmirliler bize büyük bir kredi açtı. Ben Çiğli adına şunu söyleyebilirim. Ben Çiğli Belediye Başkanı olarak herkesin dokunabildiği, herkesin rahatlıkla ulaşabildiği, telefonu açık bir belediye başkanıyım. Beni sokakta, kahvede, çarşıda, pazarda, herhangi markette, tek başına yürürken görebilirsiniz. Bu yönde bir belediyecilik anlayışını onlara sürekli yaşatmaya çalıyorum.
Bununla birlikte benim ilk mesleğim sayılan belediyecilik konusu bende biraz daha geçmişten geldiği için, bu işin içinden süzülerek çıktığım için hangi görev sorumluluk sahasında kaldığımı çok iyi biliyorum. Hangi işi kendi imkanlarımla yapabileceğimi, hangi işi Büyükşehir Belediyesi imkanlarıyla yapabileceğimizi ve ya hangi kurumun bize katkı koyup yol gösterebileceği ya da paydaş olabileceği noktasında net bir yol haritamız var.
ÇİĞLİ’NİN SORUNLARI İÇİN BAKANLARIN KAPISININ ÖNÜNDE NÖBET TUTARIZ
Çiğli’de benimle birlikte altıncı kez CHP’li belediye başkanı oluyor. Umurum bu durum benimle birlikte süreklilik arz eder. 26 mahallemizin kronik sorunlarının çözümü için gerektiğinde kurşun asker olacağımızı her platformda belli ediyoruz. Bunun için AK Partili bürokrat ya da milletvekillerine gideceksek gitmeye hazır olduğumuzu, bakanlarla görüşmemiz gerektiğinde de hiçbir ego, hiçbir şekilde bir yargı olmadan onların kapısının önüne gidip nöbet tutacağımızı da söylüyoruz. İşbirliği içinde Çiğli’ye hizmet üretmek için kiminle nerede ne görüşeceksek hazırız. Ama benim belediye başkanı olarak en büyük hayalim sıradan, herkesin dokunabildiği bir belediye başkanı olduğumu, yaşam kalitemin yükselmeyeceğini, aksine aynı standartlarda devam edeceğimi, Çiğli Belediyesinde benimle beraber çalışan 1650 emekçi yol arkadaşlarımın mali politika konusunda hiçbir zaman kafalarında soru işareti kalmayacağı, esnafıyla, vatandaşıyla, yüklenicisiyle, pazarcısıyla, öğrencisiyle, işçisiyle barışık bir kent yaratmak istiyorum.
İŞÇİ ARKADAŞLARIMIZLA UZLAŞIYA VARDIK
-Çiğli Belediyesinde göreve başlar başlamaz işçi sorunuyla karşılaştınız. Bu konuda eylemler de yaşandı. Bu sorun çözüldü mü?
Ülkede 22 yıllık AK Parti iktidarının ekonomik olarak getirdiği son noktada daha çok tüketim politikasına yakın. Türkiye’nin içinde bulunduğu durum insanları güvenli bir liman arayışı içine soktu. Buna da en yakın yerler yerel yönetimler olması nedeniyle benden önceki belediye başkanlarımızın bu konuda biraz daha insiyatif aldığını gördüm. Ama ben Çiğli’de bunun uzun vadeli sürdürülebilir olduğunu düşünmediğim için, artan hiper enflasyonun hayatın her noktasına daha fazla müdahaleci olduğunu gördüğüm için Çiğli Belediyesini korumak adına, kentte yaşayan 218 bin vatandaşa hizmet edebilme noktasında bu kararı almak zorunda kaldık. Ama bu kararı telafi etmek için de arkadaşlarımıza şunları ifade ettik. Belediyemizde emeklilik durumunda ayrılması olacaklar yerine yine ilk tercihimiz bu arkadaşlar olacak şekilde ihtiyaca göre çağıracağımızı söyledik. Bu konuda işçi arkadaşlarımızla uzlaşıya vardık. 60 gün boyunca kapının önünde çok güzel bir eylem koydular. Sağ olsunlar hiç taşkınlık yapmadılar. Demokratik hak arayışı içinde oldular. Biz de kendilerine Çiğli’ye hizmet noktasında böyle bir yol haritamız olduğunu ifade ettik. Çiğli Belediyesinden emekli olacakların yerine ilk etapta bu arkadaşları alacağımızın sözünü verdik. Her yerde deklere ettik. Uzlaşı sağlandı.
-Çiğli Belediyesinde personel maaşı ödeme konusunda bir sorun var mı?
Yavaş yavaş iyice maaş ödeme politikasında iyileşiyoruz. Türkiye’de 31 Martta belediyelerin büyük çoğunluğu partimize geçince Cumhurbaşkanımızın son açıklamasıyla beraber belediyelerin 22 yıldır tahsil edilemeyen SGK ve vergi borçlarının tahsili taktir etti. Bir yaptırım uyguladı. Bu yaptırımlar etap etap artmaya başladı. Ufak, tefek sorunlar var ama biz Çiğli olarak güvenli bölgedeyiz. Güvenli bölgede kalmak için ben ve bürokrat arkadaşlarımız sonuna kadar mücadele ediyoruz. Çiğli halkını mağdur etmeyeceğiz.
-Çiğli’de teorik olarak deniz var ama Çiğli sahili diye bir kavram yok. Önceki belediye başkanları bu konuda hep hayal kurdu ve sözler verdi. Sizin de böyle bir hayaliniz var mı?
Ben bürokrat kökenli bir siyasetçiyim. İzmir Büyükşehir Belediyesinde İZSU Genel Müdürlüğü bünyesinde göreve başladım. İlk görev yerim de Körfez Tarama Şube Müdürlüğü’ydü. Orada 7 yıl görev yaparken İzmir Körfezi’ndeki sürkülasyon kanalında emeği olan biriyim. 2019’da da burada Şube Müdürü oldum. İzmir Körfezi’nin Çiğli ile kesiştiği sahil yaklaşık 9 kilometre. Tamamı Sulak Koruma Alanı’nda kalıyor. Buradaki yetkinin bizde olmadığı Bakanlıkta olduğu da bilinmektedir. Tabii ki her belediye başkanı gibi benim de böyle bir hayalim var. Ama şu anki durumda İzmir’in alt yapısı buna müsait değil.
Çiğli’de denizin kullanılabileceği bölge Homa Dalyanı. Burası Turizm Bölgesi olması nedeniyle Bakanlık planlamasından geçiyor. Biz Çiğli Belediyesi olarak Homa Dalyanı’ndaki özellikle Leukai Antik Kenti’ne yakın olan kısmındaki sahil bandının turizme açılacağına inanıyoruz. Bu bizim projelerimiz arasında var. Ama burada yetki Bakanlığımızda. Biz bunun için yine Bakanlığımızla görüşmelerimizi gerçekleştiriyoruz ama böyle bir plan için Bakanlığın çok ciddi imar plan revizyonu yapması lazım. Yani bunun alt yapısının olması lazım. Temiz suyun, kanalizasyonun olması lazım. Bakanlığın buna yönelik bir eylemi olması lazım.
ÇİĞLİ’NİN İMAJININ DEĞİŞECEĞİ BİR DÖNEM OLACAK
-Çiğli’nin kenarda kalmış bir imajı var. Bu imajı yıkmak için neler yapacaksınız?
Bence önce sorunu iyi teşhis etmek lazım. Çiğli ikinci kez ilçe olmasına müteakip kentin bütün atık su arıtma tesisinin inşa edildiği ve arıtıldığı bir alan sahip. Harmandalı Çöplüğü İzmir’in kanayan bir yarası. Yukarıda evsel atık, aşağıda atık su tesisi. Bu yetmezmiş gibi kentimizi ortadan ikiye bölen bir İZBAN var. Yanıbaşımızdaki Atatürk Organize Sanayi Bölgesi nedeniyle de büyüme alanlarımız kısıtlı. En önemli mahallerimizden biri Ataşehir Mahallesi. Ataşehir Mahallesi’nin bir kısmı Otoban’da kalıyor. Bir kısmı İZBAN’a yapışık. Bir kısmı da AOSB sınırında.
Kentin yüzünü açabileceğimiz yer Sasalı. Orada da TEMA Vakfı ve Şehir Planclıarı Odasının açmış olduğu davayla imar planlarımız iptal oldu. Bu konuda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız ve ilgili bürokrat arkadaşlarımızla görüştüm. Çok hızlı şekilde plan tadilatıyla burayı ayağa kaldırmaya çalışıyoruz.
İzmir İzmirliler Çiğli deyince genelde Karşıyaka’nın arka bahçesi olarak algılıyor. Genel olarak Çiğli’nin köhne kaldığı düşünüyor. Ama aksine Çiğli deprem konusunda kentin yapı stoğunu önemli ölçüde karşılayabilecek yerlere sahip. Evka-5, Egekent, İZKENT, Evka-6, Yakakent, Evka-2, Aydınlıkevler. Bu bölgelerde imar planlamasına baktığınızda Çiğli’nin yüzü olmuş durumda. Hem toplu konutların yoğun olduğu bir yer. Hem villa bölgesinin olduğu bir yer. Ama insanlar kent merkezine geldiğinde kafeleri, işletmeleri görmediği için haliyle Çiğliyle ilgili böyle bir yakıştırma var. Bu yakıştırmanın değişeceğini bu dönem net bir şekilde görebiliyoruz. Çiğli Merkez Mahallemizde Ataşehir Mahallemizde, Kapalı Spor Salonu’ndan Tuzla Caddesi’ne giden bir caddemiz var. Burada mekânsal planlama değişikliği yaparak burayı Bostanlı’daki Tramvay’ın geçtiği güzergahtaki gibi kafe, restoranlara dönüştüreceğiz. Buraya özellikle üniversitedeki gençlerin bu bölgeyi yoğun bir şekilde kullanabileceği, Çiğli’de rahatlıkla akşamları vakit geçirebileceği çok güzel mekanlar kazandıracağız.
ÇİĞLİ’NİN KADERİ DEĞİŞECEK: KOKU SORUNU OLMAYACAK
-Çiğli İzmir’in atık deposu gibi. Hem katı hem de sıvı atıklar Çiğli’de toplanıyor. Tüm çabalara rağmen durum değişmedi. Bu konuyla ilgili bir çabanız olacak mı?
Tarihin en büyük yatırımlarından biri Atık Su Arıtma Tesisi’nde yapıldı geçen dönem. Dördüncü fazın 1 milyar TL’lik ihalesi yapıldı. Avrupa’nın en büyük atık su arıtma tesisi olacak. Bunun yapılması hem Çiğli’deki ekolojik yaşamı değiştirecek. Hem de Körfez’deki suyun kalitesini arttırıp canlılığı ve biyoçeşitliliği arttıracak. Evsel atıkla ilgiliyse Cemil Başkan’ın net bir yol haritası olduğunu biliyorum. İlgili Genel Sekreter yardımcısı Daire Başkanı bu konuyla ilgili Menderes’teki alanın Tarım İl Müdürlüğünün olumsuz görüşü nedeniyle olmaması nedeniyle yeni yer arayışları devam ediyor. Kısa sürede Büyükşehir Belediyemiz yol haritasını belirleyecek. Harmandalı’nda 90 bin dönüm alan yeşil alan olarak kente kazandırılacak. Çiğli’nin kaderi değişecek. Çiğli’de koku diye bir şey olmayacak. Cemil Başkanımız bu konuya çözecek.
ÇİĞLİ BELEDİYESİNİN LİMİTLERİNİ AŞAN AVRUPA ÇAPINDA PROJE
-Çiğli’ye kazandıracağınız proje ve çalışmalar neler olacak?
Ataşehir Mahallesi’nde yarı olimpik havuzla ilgili çok ciddi bir hazırlığımız var. Akvaryum Kafe’nin arkasında 350 metrekarelik bir kreş yapacağız. Akvaryum Kafe’nin biraz ilerisinde şu an özel bir hastanenin otoparkındaki bir yerde eksi kat otopark ve üzerine de ticaret merkezi projemiz var. Balatçık’ta benden önceki belediye başkanı arkadaşımızın güzel bir projesi olan bir takas formülüyle bir arsa bağışı söz konusu oldu. Tapuları bugün, yarın çıkacak. 1800 metrekarelik hem ticaret hem kütüphane, hem gençlik merkezi hem de kız öğrenci yurdunun olacağı bir projemiz var. Sasalı’da DSİ’ye ait sulama kanallarının kapatılmasıyla birlikte 3 kilometrelik bir bulvar kazanacağız.
Eski hizmet binamızın 6. Katında bir kent lokantası açıyoruz. Balatçık’taki üniversite yerleşkemizin olduğu bölgede de bir kent lokantamız olacak. Bu yatırımlar yeter mi? Yetmez. Şu anda Çiğli’nin giriş ve çıkışında iki tane çok güzel park tasarladık. Kendi imkanlarımızla yapıyoruz. Anadolu Caddesi’nden bağlantı yollarla kent içi trafiğini hızlandıracağımız Perşembe Pazarı arkasında yeni bir yol açıyoruz. Egekent ve Çağdaş Mahallelerinin trafik yükünü rahatlatacağız.
Benim olmazsa olmaz dediğim bir projemiz var. Ataşehir Mahallemizdeki ESHOT otoparkıyla Kaymakamlık lojmanı arasındaki yerden otoban viyadüklerinin altından hemzemin geçit üzerinden İZBAN’ın bakım depolarına giden tren ray üzerinden hemzemin geçit ile Hill Town ve 1671 sokağa bağlantı yolu açacağız. Bu Çiğli trafiği için büyük bir yatırım olacak.
Büyükşehir Belediye Başkanımızın büyük bir desteğiyle Harmandalı’nda 9 Eylül Caddesi’ne paralel 9506 sokakta başlayıp Anadolu Caddesi’ne yeni bir yol açılmayışla ilgili çalışma var. İlgili protokolü takip ediyoruz.
Perşembe pazaryeri arkasında yeni bir yol açarak Anadolu Caddesi’nin Egekent ve Çağdaş mahalleriyle bağlantısını hızlandırıyoruz. Çağdaş Mahallesi ile Egekent Mahallesi arasında 8850 sokakta bir bağlantı yolu açarak iki mahallenin arasındaki yaklaşık 4 kilometrelik yolu 600 metreye indireceğiz. Atatürk Mahallemizden Evka-5’e giden bir sokağımız var. Bu sokağın da alt yapı çalışmaları bitti. Bugün yarın kent içi trafiğine kazandıracağız.
Evka-5’te Büyükşehir Belediyemize ait bir çarşı merkezimiz var. Onun en üst katında bir kafe projemiz olacak. Burada Körfez manzaralı bir seyir terası olacak.
Hatice Bağde Yağcı arazisinde bir parkımız var. Eylül ayından itibaren ihaleye çıkıp tamamen yenileyeceğiz. Burada çok güzel yaşayan bir park yapacağız. Çok güzel bir seyir terası yapıp hem yazın hem kışın orayı kullanılır hale getireceğiz.
Yine benim olmazsa olmaz hayallerimden biri Gültekin Moden evlerinin arkasında bir yolumuz var. Burada 17 bin 500 metrekarelik ekolojik koridor oluşturacağız. Buraya özgü bitkilerin olduğu, dinlenme teraslarının olduğu, yürüyüş ve koşu yollarıyla beraber kentin büyük bir ihtiyacını gidereceğiz.
Bunların dışında eğer başarabilirsek ESHOT’a ait Ataşehir’de büyük bir alanımız var. 30 dönümü Hazine, 4.5 dönümü Büyükşehir Belediyesine ait. ESHOT’a tahsisli. Buranın takas yöntemiyle 37 dönümünü Kaklıç’taki arazimizi vererek almayı planlıyoruz. Avrupa’da Horizon Kuşağı’nda kalan çok büyük kültür merkezi projeleri var. Kendi enerjisini üreten, kendi atık su arıtma tesisi olan çelik ve ahşap üzerine kültür merkezi. Bu Çiğli’nin limitlerinin çok çok üstünde bir proje. Bunu yapabilmemiz için önce tahsisi almamız lazım. Avrupa’da Horizon ile ilgilenen finans kuruluşlarıyla görüşerek büyük yatırımları buraya alabiliriz. Bunlar Çiğli için bizim vizyon projelerimiz. Bunları hayata geçirmemiz için canla başla çalışıyoruz.
En son projemiz de şu olacak. Bizim Uçaklı Parkımız var. Büyükşehir Belediyesinin 2016’da hayata geçirdiği. Burada kafeyi devreye aldık. Onun üzerinde bir restoran. Orada boş bir merkezimiz var. Çiğli Belediyesinin nikah dairesini oraya taşıyıp alt kattaki şu anda bilardo salonu olan yeri bir restoran haline dönüştüreceğiz. Ekim ya da Kasım ayında açacağız.
YORUMLAR
Yorum Yap