1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Genel
  4. Mimar Ece Gürel’in trajedisi: Türkiye’de öldürülen ve ölüme sürüklenen kadınlar

Mimar Ece Gürel’in trajedisi: Türkiye’de öldürülen ve ölüme sürüklenen kadınlar

Belgrad Ormanı’nda 2 Mart Pazar günü kaybolduktan 4 gün sonra bulunan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 36 yaşındaki mimar Ece Gürel’in medya tarafından kamuoyuna yansıtılan öyküsü mobbing ve kadına şiddet konusunu yeniden gündeme getirdi.

  • | Son Güncelleme:
  • | İzmir'de Son Dakika

Belgrad Ormanı’nda 2 Mart Pazar günü kaybolduktan 4 gün sonra bulunan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 36 yaşındaki mimar Ece Gürel’in medya tarafından kamuoyuna yansıtılan öyküsü mobbing ve kadına şiddet konusunu yeniden gündeme getirdi. Çünkü Ece Gürel’in iş yerinde mobbinge maruz kaldığı için işinden ayrıldığı, tazminatından vazgeçtiği için de eşiyle tartışma yaşadığı öğrenildi. Ece Gürel ile ilgili bilinen son detay ise mobbing ve eşi ile tartışması sonrası Belgrad Ormanı’na gitmesiydi. Ekiplerin araması sonrası ormanda bir dere kenarında bulunduğunda hipotermiye girmişti. Kaldırıldığı özel hastanede de yaşamını yitirdiği açıklandı. Ece Gürel’in ölümünün kamuoyunda geniş etki uyandırmasının en büyük nedeni de Türkiye’deki başka kadınlarının onun gizemli ve acıklı öyküsüne kendilerini yakın hissetmesi oldu. Her gün yaşanan cinayetlerin yanı sıra kadınları ölüme sürükleyecek nitelikteki toplumsal baskı ve mobbing saha araştırmalarında da ortaya çıkıyordu.

 

Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanan 8 Mart’ta verilerle Türkiye’de kadına şiddeti araştırdık. Cinayetten sözlü şiddete, tecavüzden mobbinge kadar işte Türkiye’nin 2025 yılı Mart ayı itibarıyla Türkiye’de kadına şiddetin acıklı tablosu:

 

İçişleri Bakanlığı 2022 yılında 284, 2023 yılında 309 kadın cinayeti gerçekleştiğini açıkladı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Plaftormu’na göre 2024 yılı kadın cinayetlerinin rekor seviyeye ulaştığı bir yıl oldu. Toplamda 394 cinayet, 258 şüpheli kadın ölümü kayıtlara geçti. Öldürülen 394 kadından 111’i boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 21’i ekonomik bahanelerle, 2’si nefret bahanesiyle, 27’si diğer bahanelerle öldürüldü, 233 kadının ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.

Verilere göre, 2024 yılında öldürülen kadınların 166’sı evli olduğu erkek, 45’i birlikte olduğu erkek, 31’i babası, 30’u eskiden evli olduğu erkek, 29”u tanıdığı biri, 25’i akrabası, 23’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 22’si oğlu, 7’si kardeşi, 7’si tanımadığı biri tarafından öldürüldü. 9 kadının öldürüldüğü kişiyle yakınlığı tespit edilemedi.

Kadınların 266’sı evinde, 76’sı sokakta, 13’ü ıssız bir yerde, 13’ü kamusal alanda, 13’ü arabada, 10’i iş yerinde, 6’sı su ve kenarında, 5’i arazide, 4’ü otelde, 3’ü eğlence mekanında, 5’i bunlar dışında bir yerde öldürüldü.

 

Hastalığa, ölüme sürükleyen şiddet türleri de var

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na göre kadına yönelik şiddet, fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik, dijital ve flört şiddeti olarak tanımlanıyor. Türkiye’de yapılan bir çalışma da kadınların yüzde 23’ünün psikolojik, yüzde 46’.8’inin sözlü, yüzde 33.6’sının duygusal, yüzde 21.1’inin cinsel ve yüzde 13’ünün ekonomik şiddete maruz kaldığını ortaya koydu.

 

Mobbing hangi tür şiddete giriyor? Kadını daha mı çok vuruyor?

Psikolojik şiddet türleri arasında gösterilen mobbing araştırmaları kadınların iş yerinde sıklıkla zorbalığa uğradığını ortaya koyuyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) hazırladığı Kadına Yönelik Şiddet Araştırması, çalışmaya katılan 617 kadından 502’sinin iş yerinde psikolojik şiddete maruz kaldığını ortaya çıkardı. Rapora göre kadınların yüzde 80’i de yöneticileri tarafından mobbinge uğruyor.

The Economist’in 2024 cam tavan endeksinde çalışan kadın olmak için en kötü 2. OECD ülkesi olan Türkiye’de yapılan bilimsel çalışmalar, toplumsal yaşamda oldukça yaygın olan “kadına yönelik şiddet” olgusunun yaşandığı alanlardan birinin de çalışma hayatı olduğunu gösteriyor. Şiddetin yaygınlığı üzerine yapılan 194 kadının katıldığı bir çalışma, katılımcıların %45,4’ünün son 1 yıl içinde iş yerinde şiddete maruz kaldıklarını gösteriyor . En sık maruz kalınan şiddet türünün ise duygusal baskı ve yıldırma (%35,1) ile sözel şiddet (%34,5) olduğu görülüyor. Ayrıca kadın katılımcıların %3,1’inin fiziksel saldırı ve %1,5’inin ise cinsel tacize maruz kaldıkları görülüyor. Buna göre kadın çalışanların önemli bir kısmı işlerini yaptıkları esnada şiddet kurbanı oluyor.

 

Çalışmaya Şiddeti uygulayanlar içerisinde ise ilk sırada erkek yöneticiler yer alıyor. Ayrıca araştırma sonuçlarına göre iş yerinde şiddete maruz kalmak, kadın çalışanların daha fazla iş stresi yaşamalarına ve iş tatminlerinin düşmesine yol açmaktadır. Uzun vadede ise kadınların yaşamında daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

Kadın Örgütlerinin Öncelikli Talebi: İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi ya da tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, kadın cinayetlerinin yaşandığı, kadına yönelik şiddetin gündeme geldiği her gün hatırlanıyor.  Kadın örgütleri özellikle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Türkiye’nin çekildiği bu anlaşmanın yeniden yürürlüğe alınmasını talep ediyor. Çünkü Sözleşme, kadının güçlendirilmesi, şiddetin önlenmesi, önlenemediği durumlarda etkin soruşturma yürütülmesi, destek ve koruma mekanizmaları sağlanması ve ikincil mağduriyetlerin oluşturulmaması konusunda devletlere yol haritası çizilmesini hedefliyor. Bu da evde öldürülen ya da bir başka alanda ölüme sürüklenen kadınların korunması için iyi bir adım olarak görünüyor.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz