1. Anasayfa
  2. Haberler
  3. Röportajlar
  4. Sünnet sezonu açılırken uzmanından önemli uyarı: 1 ve 5 yaş arası sünnet yaptırmayın

Sünnet sezonu açılırken uzmanından önemli uyarı: 1 ve 5 yaş arası sünnet yaptırmayın

  • | Son Güncelleme:
  • | İzmir'de Son Dakika

Havaların ısınması ve okulların tatile girmesiyle birlikte erkek çocuk ailelerinin sünnet operasyonu için sağlık kuruluşlarına başvuruları da artmaya başladı.  Eşrefpaşa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Kadir Devrim Demirel, sünnet operasyonuna ilişkin sorularımızı yanıtladı. 

https://www.youtube.com/watch?v=9FHWgiyzWlc

Havaların ısınması ve okulların tatile girmesiyle birlikte erkek çocuk ailelerinin sünnet operasyonu için sağlık kuruluşlarına başvuruları da artmaya başladı. 
Eşrefpaşa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Kadir Devrim Demirel, sünnet operasyonuna ilişkin sorularımızı yanıtladı. 
Sünnet operasyonuna ilişkin merak edilenleri cevaplandıran Demirel, ailelere öncelikle yaş konusunda uyarıda bulundu:

İşte operasyona ilişkin Genel Cerrah Dr. Kadir Devrim Demirel’in uyarıları ve çocukların doktorlara sorduğu ilginç soruların yer aldığı sünnet röportajımız…

Egeli Gazete: Hoş geldiniz hocam, sünnet operasyonlarının arttığı dönemdeyiz. Bu operasyonlarla ilgili ailelere nasıl önerilerde bulunursunuz? Operasyonlar kaç yaşında yapılmalı?
Dr. Demirel: Sünnet operasyonu 1 yaşından önce ya da beş yaşından sonra olmalı. Yani 1 ila 5 yaş arasında sünnet olmamalı. Bunu pedagoglar, çocuk psikiyatristleri böyle öneriyor. Çocuğun algılarının farklı olduğu büyüme evreleri var. Çocukların 1-5 yaş arasında psikolojik olarak sünnetten farklı etkilenebileceği ve istenmeyen sonuçların ortaya çıkabileceğinden endişe ediliyor.

PAZARLIK USULÜ SÜNNETTEN GÜNÜMÜZ OPERASYONLARINA

Egeli Gazete: Geçmişte fenni sünnetçiler vardı, şimdi genel cerrahi uzmanı doktorlar operasyonları üstleniyor değil mi? 
Dr. Demirel: Genel cerrahlar, çocuk cerrahları ve üroloji uzmanları… Tercihen bu doktorların yapmasında fayda var. Ben yaklaşık kırk yıllık meslek hayatımda gördüklerimi özetleyeyim. Önceden fenni sünnetçi diye bir şey vardı. Bu fenni sünnetçiyle ben ilk defa Antakya'da Samandağ ilçesinin Tekebaşı Köyü’nde mecburi hizmet yaparken denk geldim. Çantasının üzerinde fenni sünnetçi yazan bir adam mahalle arasında dolaşıyordu. O bağırırken duyan insanlar yola çıkıp çocuklarını sünnet ettiriyordu. Bunu ya aylarında da yapıyorlardı, kış da yapıyorlardı. Adamın iki çocuğu, üç çocuğu varsa o gün pazarlık ediyor. İkisi kaça olur? Üçü kaça olur? İkisini, üçünü birden sünnet ettiriyorlardı. Ben yeni atanmışım, mecbur hizmet yeri. O zaman sünnetçiye sordum. ‘Sen bu işi nereden öğrendin? Bunu yapmak gibi yeteneği, cesareti kendinle nasıl buldun?’ deyince, bana bir kağıt gösterdi. Sünnetçiye bir izin belgesi vermişler. Altında imza var. ‘Sınav yapılmıştır, sünnetçi olabilir’ diye, vali yardımcısının onayı var. Adam Antakya Devlet Hastanesi'nin emekli ameliyathane personeliymiş. Bütün köyü sünnet etmiş adam. Ama esas enteresan şey şu. Adam hijyen koşullarına yeterince uyumuyor. Biz 30- 40 yıl önce kanla geçen hastalıkları yeni anlamaya başladık. Hepatit B, Hepatit C, AIDS vs.. Bunlar en belirgin olanları. Aynı aletlerle ‘nasıl olsa bunlar kardeştir’ diye üç çocuğu birlikte sünnet eden sünnetçileri gördük. Bunlar ortalıktan yavaş yavaş kayboldu ama bu sefer de sağlık memurları, kısmen farklı sağlık branşından insanlar, bazen doktorlar ellerinde malzemeleriyle, o sağda solda sünnet yapar gibi bir durum hasıl oldu. Ben de mecburi hizmetten sonra tayin olduğum Hakkari'de, çalıştığım Kütahya'da muayenehanede sünnet yaptığım zamanlar oldu. Malzememizi hazırlıyorduk, steril malzemeleri. Muayenehaneye gelen çocukları muayene, sünnet ettiğimiz zamanlar oldu. Aile kapıda çocuğun bağırışını duyuyor. Bir şekilde onu susturmaya çalışıyorsun. O da böyle nahoş bir şey. Zaman geçti ve devlet sonunda sünnetin bir cerrahi işlem olduğuna, yani bir ameliyat olduğuna ve bu ameliyatı sadece yetkili insanların yapması gerektiğine karar verdi. Özellikle bu sağlıkta dönüşümle bu iş biraz daha belirginleşti. 

GENEL ANESTEZİ ÖNERİSİ

Egeli Gazete: Günümüzde durum nedir?
Dr. Demirel: Günümüze gelince bir sünnet bir cerrahi işlemdir. Her cerrahi işlem ameliyatların ya da cerrahi işlemlerin cerrahi işlemlerin uygulanabildiği yerlerde yapılmalıdır. Mesela hastanelerde lokal anestezilerin yapıldığı ayrı lokal ameliyathaneler var. Orada ya da genel ameliyatların yapıldığı anestezi verilen ortamda oralarda yapılmalıdır. Lokal anesteziyle mi yapılacağı, genel anesteziyle mi yapılacağı işlemi yapan hekimin ve gerekirse anestezi hekiminin seçimine bırakılmıştır. Benim şahsi kanaatim çocukların böyle bir ağrıyı, sancıyı yaşamaması lazım. Anestezi imkanlarımız, anestezi hekimlerimiz çok gelişti. Bu işlemin mümkünse anestezi altında yapılması uygun. Tam solunum kaybolmadan hastanın solunumunun takip edilebildiği yöntemler de var. Anestezi hekimleri onları bizden daha iyi biliyor. Çocukların bunun ağrısını, sancısını mümkünse yaşamayacakları bir ortamda yapılmalı. 

ÇOCUKTAN BABAYA SÜNNET DERSİ

Egeli Gazete: Ailelerin, çocukların sünnet operasyonuna bakışı da değişti mi? Bununla ilgili ilginç anılarınız var mı?
Dr. Demirel: İzmir'de yaşayan Kütahyalı bir hemşehrimiz çocuğunu bana sünnet etmeye getirdi. Ama İzmir'e taşınalı hayli olmuş. Biraz şekil şemal değişmiş, at kuyruğu da var, modernleşmiş. Oğlunu getirdi. Oğlan Harry Potter gibi, on yaşlarında, saçlar soldan sağa taranmış. Gayet bakımlı, renkli gözler, yuvarlak gözlükler, topaç gibi bir çocuk. Baba oğluna dedi ki ‘Oğlum bu sünnet, sünnet adı üstünde farz değil. Bunu olan var, olmayan var. İster olursun ister olmasın. Sen sünnet olsan da olmasan da benim oğlum olurdun. Oğlum da olsaydın, kızım da olsaydın ben seni aynı severdim. İster ol, ister olma. Ben seni baba olarak hep çok seveceğim. Seni buna zorlamak istemiyorum’ dedi. Vay dedim ben de babaya bak… Çocuk da babaya cevap verdi, ‘Baba, başımıza dert mi alalım? Yarın askere gideceğiz. Birisi bir şey söyleyecek. Bir sürü sıkıntı çıkacak. Bu memlekette bu sünnet adet. Biz bunu olalım. Sen de kurtul, ben de kurtulayım’ dedi. Ders gibi bir konuşma oldu.

Egeli Gazete: Sosyal medya da sünnete bakışı değiştirdi mi?
Dr. Demirel: İki torunum var. Sosyal medyaya erişim kolaylaştı. Bu durum herkesi etkiledi. Kız çocuklarla erkek çocuklar farklı etkilenebiliyor. ‘Ben ne zaman sünnet olacağım?’ diye soran kız çocukları var ya da ‘Keşke ben de sünnet olmasaydım, benim pipim olmasaydı, kız olsaydım’ diyen erkek çocuklarıyla da karşılaşabiliyoruz. Bu konuları eşelemeye başladığnıızda vardığı yerler hayalatımızın ufkunun ötesinde. 

ÇOCUKLARDAN DOKTORLARA İLGİNÇ SORU: “HEPSİNİ Mİ KESECEKSİNİZ?”

Egeli Gazete: Çocuklardan size ilginç sorular da geliyordur değil mi?
Dr. Demirel: Tabii. Onlar. Mesela ‘Ne kadar keseceksin?’ En çok sordukları sorulardan bir tanesi. ‘Amca hepsini mi keseceksin?’ Tamamının kesileceğinden inanılmaz korkuyorlar. Cerrahi işlemlerle ilgili ben de kendim ameliyat geçirdim. Ben de onu sorguluyorum. Olayın kendi acısı genellikle sizin onu evvelden düşünüp korktuğunuzdan çok daha az oluyor. Hastalar uyanınca ya bu hepsi bu kadarmış bu. Yani safra kesesi ameliyatı olurken de büyükler sünnet olurken de çocuklar genellikle aynı tepkiyi gösteriyor. Yani korktuğumuz şey bu muymuş? Çocuk bunun sanıldığı kadar ağrılı bir işlem olmadığını anestezi altında bir şey hissetmeyeceğini bilmeli. Uyandığında endişelerinin geçmiş olacağını güzelce anlatmamız gerekiyor. 

Egeli Gazete: Operasyon sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Dr. Demirel: Kızarıklık, şişlik ve ateş durumlarına dikkat edilmesi gerekiyor. Uygun aralıklarla takip de önemli. Bugün sünnet yarın deniz sloganlarını da abartılı buluyorum.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz